TRABZONSPOR İş geliştirme, Sponsorluk ve Projelerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat Çebi, “Yeteneği olan bir futbolcu sahada aklını ama daha çok yüreğini ortaya koymak zorunda. Yönetici ise tam tersi, karar alırken yüreğini ama daha çok aklını ortaya koymalıdır. Uğurcan Çakır transferi mesela, bizim kaptanımızdı ama bir yıl sonra serbest kalacak bir oyuncuyla ilgili karar alırken duygularınızı bir yana bırakıp değil aklınızı kullanmalısınız” dedi.
Trabzon Spor İş geliştirme, Sponsorluk ve Projelerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat Çebi, kulübün gelecek vizyonu, ekonomik disiplin, genç oyuncu gelişimi ve yönetim stratejilerine ilişkin kulüp dergisine açıklamalarda bulundu. Çebi, genç oyuncular için yurt dışında kulüp yatırım planının geldiğini belirterek, “Yeteneği olan bir futbolcu sahada aklını ama daha çok yüreğini ortaya koymak zorunda. Yönetici ise tam tersi, karar alırken yüreğini ama daha çok aklını ortaya koymalıdır. Duygusallıktan çok kulübün menfaatlerini ön planda tutmazsa başarılı olamaz. Uğurcan Çakır transferi mesela, bizim kaptanımızdı ama bir yıl sonra serbest kalacak bir oyuncuyla ilgili karar alırken duygularınızı bir yana bırakıp değil aklınızı kullanmalısınız” dedi.
‘BİZ ZORU SEÇTİK’
Ekonomik disiplinin kulüp geleceği için şart olduğunu vurgulayan Çebi, “Trabzonspor tarihinden beri dev bütçelere karşı savaşmış ve inadıyla, inancıyla başarılı olmuştur. Geleceği düşünmeden kulübün parasını rahatça harcayarak günü kurtarırız ama sonu mutlaka karanlık olur. Biz bazı rakiplerimiz gibi 300 kilometre hızla gidemeyiz çünkü çok kısa sürede duvara vurup patlarız. Başkanımız Doğan ve yönetim kurulu olarak biz zoru seçtik. Bu kulüp ancak, doğru planlamalar yaparak zirvede olur, bunu başaracağız. Bir yandan ekonomik sorunları çözüyoruz, diğer yandan genç ve tecrübeli oyuncuları harmanladığımız bir takım kurduk. Her geçen gün bizim lehimize işliyor” ifadelerini kullandı.
‘CESARETİMİ TRABZONSPOR’DAN ALDIM’
Trabzonspor’un ruhunun kendisine hayatta yön verdiğini söyleyen Çebi, “Trabzonspor direniş, başkaldırı ve cesaretin sembolüdür. Duyduğum büyük sevginin yanında hayatıma şöyle etkisi oldu Trabzonspor’un: Ben üniversiteyi bitirdikten sonra iş hayatı için İstanbul’a geldim. Burada çok güçlü, tecrübeli ve başarılı firmalar arasında yer edinebilmem gerekiyordu, bu ortamda cesaretini Trabzonspor’dan aldım açıkçası. Çünkü Trabzonspor da dev kulüplerle mücadele ederek, onları geçerek büyük zaferler elde etmiş ve kendisi de dev bir kulüp olmuş. Demek ki cesaret, inanç ve doğru planlama ile birçok zorluğu yenebilirsiniz. Ben de Trabzonspor ruhu gibi çalışma hayatımda mücadele etmekten hiç korkmadım. Trabzonspor sadece bir kulüp değil, büyük ailemiz, dünümüz, yarınımız, en büyük tutkumuz. Bordo-Mavi renkler bizim mutluluğumuz, sadakatle bağlı olduğumuz sevdamız, yaşam biçimimiz, umudumuz ve mücadele ruhumuzdur” şeklinde konuştu.
‘TRABZONSPOR’UM İÇİN HER ŞEYE DEĞER’
Başkan Ertuğrul Doğan’ın kararlılığına duyduğu güveni vurgulayan Çebi, “Ben inanmadığım bir işe girmem. Ama Trabzonspor için atılan her adım kutsal. Yoruluyorum, hayatımda kısıtlamalar oluyor ama her şeye değer. Ben hayatım boyunca inanmadığım bir işe girmem, iyi araştırır, en ince ayrıntısına kadar inceler öyle yol alırım. Başkanımız Ertuğrul Doğan’ı çok eskiden tanırım. O da son derece titiz, ayrıntıcı, yaptığı işe büyük bir saygı ve tutkuyla bağlı bir isim, girdiği her işte başarılı olmuş. Onun Trabzonspor’un başındayken de kararlı ve doğru bir yolda olduğunu gördüğüm, projelerine inandığım ve yönetim kurulundaki ekibini gördükten sonra gönül, ‘ben de katkıda bulunmak istiyorum’ diyerek bu kutsal görevi üstlendim. Artık adımımı hep, bu büyük sorumluluğun bilinciyle Trabzonspor’a göre atıyorum. Yoruluyorum, iş ve sosyal hayatımda kısıtlamalar oluyor ama Trabzonspor’um için her şeye değer” diye konuştu.
