Mobil iletişim dünyasında önemli bir değişim yaşanıyor. Google’ın ABD pazarında satışa sunacağı Pixel 10 serisinde yalnızca eSIM teknolojisine yer vermesi, fiziksel SIM kartların sonunun yaklaştığını gösteriyor. Benzer şekilde Apple da iPhone 17 serisinde tamamen eSIM’e geçerek bu dönüşümü küresel ölçekte hızlandırmayı planlıyor.
FİZİKSEL KARTTAN DİJİTALE GEÇİŞ
İlk SIM kart, 1991 yılında Alman şirketi Giesecke+Devrient tarafından üretildiğinde neredeyse kredi kartı büyüklüğündeydi. Ardından 1996’da mini SIM, 2010’da micro SIM, 2012’de ise nano SIM modelleri hayatımıza girdi.
On yılı aşkın süredir standart olarak kullanılan nano SIM’lerin yerini şimdi dijital eSIM teknolojisi alıyor. Apple’ın bu alana yönelmesi, fiziksel kart döneminin kapanmak üzere olduğunun en net göstergesi.
APPLE, SAMSUNG VE GOOGLE eSIM DÖNEMİNİ BAŞLATIYOR
Apple, SIM kart yuvalarını tamamen kaldırmasa da, eSIM’i cihazlarının merkezine yerleştiriyor. Sadece Apple değil; Samsung ve Google gibi üreticiler de yeni modellerinde bu teknolojiyi destekliyor.
Ancak dünya genelinde hâlâ birçok bölgede geleneksel SIM kartlar kullanılmaya devam ediyor.
CCS Insight verilerine göre, 2024 sonunda dünya genelinde 1,3 milyar eSIM’li kullanıcı bulunuyordu. Bu sayının 2030’a kadar 3,1 milyara ulaşması bekleniyor.
eSIM TEKNOLOJİSİNİN AVATANTAJLARI NE?
eSIM (embedded SIM / gömülü SIM), fiziksel kart gerektirmeden cihazın içine entegre edilen dijital bir SIM çözümüdür.
Bu sayede kullanıcılar:
-Yeni bir ülkeye gittiklerinde kolayca hat ekleyebilir,
-Operatör değiştirme işlemlerini anında yapabilir,
-Aynı telefonda birden fazla hattı yönetebilir,
-Cihazlarında sekiz adede kadar eSIM profili saklayabilir.
Ayrıca eSIM, şifreleme tabanlı gelişmiş güvenlik altyapısıyla geleneksel SIM kartlara göre daha güvenli bir kullanım sunuyor.
Teknoloji devlerinin bu yöndeki adımları, önümüzdeki yıllarda fiziksel SIM kartların tamamen tarih olacağına işaret ediyor. Hem kullanıcı deneyimini hem de güvenliği artıran eSIM teknolojisi, mobil iletişimde yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
